Avrupa Adalet Divanı, bir AB ülkesinde aile olarak kabul edilen eşcinsel çiftlerin ve çocukların statüsünün tüm üyeler tarafından tanınması gerektiğine karar verdi.
Avrupa Adalet Divanı, bir Avrupa Birliği (AB) ülkesinde aile olarak kabul edilen eşcinsel çiftlerin ve çocukların statüsünün tüm üyeler tarafından tanınması gerektiğine karar verdi.
Mahkemenin kararına göre, bir AB üye ülkesi eşcinsel bir çiftin çocuklarıyla ebeveyn ilişkisine sahip olmasını kabul ederse, çocuğun serbest dolaşım hakkını güvence altına almak için diğer tüm üyelerin bu kararı tanıması gerekiyor.
Önceki dava, Bulgar yetkililerin farklı milletlerden eşcinsel bir çiftin çocuğu olarak dünyaya gelen yeni doğan Sara’ya “bir kişinin iki annesi olamayacağı” gerekçesiyle doğum belgesi vermemesi üzerine açılmıştı.
Mahkemenin kararı, küçük Sara’ya Bulgar pasaportu verilmesine hükmetti.
“Gökkuşağı ailelerinin haklarını adil bir şekilde kullandığını görmek istiyoruz”
LGBT+ hakları için çalışan sivil toplum kuruluşu ILGA-Avrupa, Sara’nın davasını Avrupa Adalet Divanı’na taşıdı.
Mahkemenin kararını değerlendiren ILGA-Avrupa ekibi başkanı Arpi Avetisyan, kararın, bir AB üyesinin ebeveyn haklarının ulusal kimlik nedeniyle göz ardı edilemeyeceğine dair uzun süredir gecikmiş bir açıklama sağladığını söyledi.
Avetisyan şunları söyledi: “Bu karar, AB’nin gerçek bir eşitlik birliği olduğunun beyanıdır ve gökkuşağı ailelerinin serbest dolaşım haklarını ve diğer temel haklarını herkesle aynı şekilde kullanmalarını görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. L Bu kararın derhal uygulanması sadece küçük Sara ve ailesine değil, AB genelinde benzer zorluklar yaşayan tüm ailelere de fayda sağlayacak.” “Bu bizim için önemli” dedi.
Önceki davanın ayrıntıları
Bulgar Kalina Ivanova ve Cebelitarık doğumlu İngiliz vatandaşı Jane Jones, bu ülkede düzenlenen doğum belgesinde 2019 yılında İspanya’da doğan Sara’nın anneleri olarak kayıtlara geçmişti.
Ancak ebeveynler İspanyol vatandaşı olmadığı için çocuğun İspanyol vatandaşı olarak kaydedilmesi mümkün olmadı. İngiliz yasalarına göre Cebelitarık’ta doğan çocuğun İngiliz vatandaşı olarak kaydedilmesi mümkün değildi.
Daha sonra Ivanova, Bulgar yetkililerinden çocuğun bu ülkenin vatandaşı olarak kaydedilmesini istedi. Ancak eşcinsel evlilikleri ve birliktelikleri yasal olarak kabul etmeyen Bulgaristan bu talebi reddetti.
Kimliği, pasaportu ve diğer resmi belgeleri açıklanamayan ve vatansız kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan minik Sara’nın eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hakları tehlikeye girdi.
