
Korku dağları bekledi mi yoksa muhalefet belediyeleri tarafından yönetilen şehirlere mi gitti?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin beş dalgaya ulaşmak için operasyonları, ilk trajedi Silivri sırasında Ergenekon, Yumavun, Epionage, Odatv gibi davalar şirketi şirketin pençelerine getirdi. “Korku İmparatorluğu” Sürecin bir tekrarı gibi görünüyor.
***
Bu sütunda “Korku İmparatorluğu” kavramını kullandım.
Örneğin, 4 Eylül'de, 12 Eylül 2010'dan itibaren halkın önündeki halkımızı uyarmak için aşağıdaki makaleyi yazdım:
“Https: //www.Kongar. Org/Aydınlanma
Bu sütunda yaklaşık 8 yıl önce 14 Aralık 2017'de yazdım:
“Korku İmparatorluğu: Ahtapot haline gelen saray
Sevgili okuyucular, yıllardır üsler, AKP, Gülen, ABD, AB, AB topluluğu ve yeterli değil, ancak yıllıkistler tarafından dikkatlice başlatılan “korku imparatorluğu”, hepimiz üzerinde bir kabus gibi çöküyor, güneşimizi zehirleyen, havayı zehirleyen ve kolları soluduklarımız gibi bir bina haline getirdi.
Ne söylemeliyiz; Mimarlara, yüklenicilere, sahiplerine ve kiracılara iyi şanslar …
Ama bu Korku İmparatorluğu İmparatorluğu Sarayında Yaşamak istemiyorum …
Atatürk ve arkadaşları, mütevazı bir Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak
“Demokrasi Evi” Ayrıca benim için yeterince artacak. “
Özetle, Türkiye “2007'den beri Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığı terk ettiği ve insanlar korktuğu, baskı altına alındığı, susturuldukları ve temel hak ve özgürlükleri, özellikle ifade özgürlüğünü kullanmalarını engellediği bir” korku imparatorluğu ve içine dönüştü!
***
Türkçe, “korku” üzerine iki atasözü yaygın olarak kullanılmaktadır.
1) Korku Ecele'ye yardımcı olmaz:
Kişi korku, saklanacak, saklanacak ve susturacak herhangi bir hasarı önleyemez. Olacak.
Bu nedenle, sessizlik, boşuna saklanıyor, korku yok.
2) Korku Dağları Bekler:
Ana anlam: Korku, insanların zihninde ortaya koydukları engellerin veya zorlukların gerçekte olduğundan daha büyük ve daha aşılmaz göründüğünü gösterir.
Korku sizi durdurabilir, ancak cesursa aşılabilir.
İnsanlar arasında kullanın: Korku sizi her zaman, her yerde, istedikleri zaman alabilir.
***
Farklı kültürlerde, korku için bu sözler var:
İngilizce: “Korku zihnin izin verdiği kadar derin.”
Korku, kişinin düşünceleriyle yükselen bir engeldir; Korku, zihni kontrol ederek azaltılabilir.
Çince: “Ölümden korkan hayalet savaş alanına gidemez.”
Korku, insanların oyunculuk yapmasını engeller; Zorluklarla yüzleşmek için cesaret gereklidir.
Hintçe: “Korku kararlılıktan değil, zihinden.”
Korku, zihnin zayıflığından kaynaklanır; İç enerji ile yenebilir.
Fransızca: “Tehlikeden korkan kişi yelken açılmamalıdır.”
Korkaklar riskli çalışmaya atılmamalıdır.
İspanyol: “Korkunun tehlikelerden daha fazla gözü var.”
Korku tehlikeyi abartıyor ve tehditsizleri gösterir.
Arapça: “Korku olduğundan daha büyük gösteriyor.”
Korku korkulan şeyi genişletir.
Svahili: “Korku ilerlemenin düşmanıdır.”
Korku insani gelişmeyi ve ilerlemeyi önler; Cesaret başarı için bir zorunluluktur.
Afrika kültürlerinde, toplumun ilerlemesi için korkunun yenilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
***
Farklı kültürlerdeki korku atasözleri, korkunun zihinsel bir engel olduğunu, algıyı bozar ve cesaret, akıl ve kararlılıkla aşılacağını ifade eder.
***
Unutmayalım: Her ülke, her insan, mücadele ettiği ve hak ettiği ölçüde, cumhuriyete ve sosyal hukuk durumuna dayanan laik ve demokratik parlamento rejimine layıktır!