Kan bağışı hayat kurtarır! – SAĞLIK

Toplanan kanın yüzde 40'ı gelişmiş ülkelerden elde ediliyor. Dünya nüfusunun %16’sına karşılık gelmektedir. Kanın büyük bir kısmı gelişmiş ülkelerde yaşlı hastalar için, az gelişmiş ülkelerde ise pediatrik hastalar için kullanılıyor. Gelişmiş ülkelerde 1000 kişi başına kan bağışı oranı 31 kişiye ulaşırken, az gelişmiş ülkelerde bu oran 5 kişiye düşüyor. Her iki hastaya da kan bağışı yapılacak; Kan, kırmızı kan süspansiyonları, plazma ve trombositler gibi kan ürünleri ile immünoglobulinler ve pıhtılaşma faktörleri gibi kan tarafından üretilen ilaçlar için gereklidir. Kan alma yöntemleri Kan bağışında bulunurken donörden iki farklı şekilde kan alınabilir. En yaygın uygulama, koldaki damar yolundan alınan kanın kan torbasına bağışlanmasıdır ve bu işlem 10-15 dakika sürer. Diğer bir yöntem ise donörün aferez cihazı adı verilen bir makineye bir dizi kanla bağlanarak seçilen kan örneklerinin toplanmasıdır. Bu yöntem daha etkili kan ürünleri elde etmenizi sağlar. Günümüzün modern seçeneği. Ancak daha pahalıdır ve zaman alıcıdır. Donörler de işlem makine aracılığıyla yapıldığı için işlemden korkabilirler. Uygulama açısından bakıldığında istenilen hedef ürüne ulaşan daha kontrollü bir yöntemdir. Kan bağışlamak için yaş sınırı nedir?Donörün 19 yaşını doldurmuş ve 66 yaşını aşmamış olması gerekmektedir. İlk kez kan bağışı yapacak bağışçının 61 yaşını doldurmamış olması gerekmektedir. 70 yaş altı düzenli bağışçılar, kan bağışı merkezindeki doktorun onayı şartıyla yılda en fazla bir kez kan bağışında bulunabilirler. Erkeklerde tam kan bağışı sıklığı 90 günde birdir. Kadınlarda bağış aralığı 120 günde birdir. Yılda bir defayı geçmemek ve doktorunuzun onayı olmak kaydıyla 2 bağış arasında en az 2 ay geçebilir. Aferez yöntemi ile donörden daha sık kan ürünü alınması mümkündür. Aferez yöntemi en yaygın olarak trombosit bağışında kullanılır. Donöre 48 saatlik aralıklarla tekrar trombosit aferezi yapılabilir. Haftada iki işlemi ve yılda 24 bağışı geçmemelidir. Hemoglobin değerlerinin kadınlarda en az 12,5 g/dL, en fazla 16,5 g/dL, kadınlarda en az 13,5 g/dL, en fazla 18 g/dL olması gerekir. erkeklerde. Kan basıncı birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterse de sistolik kan basıncının en az 90 mmHg, maksimum 180 mmHg, diyastolik kan basıncının ise en az 60 mmHg, maksimum 100 mmHg olması gerekir. Donör en az 50 kg ağırlığında olmalıdır. Kimler kan bağışında bulunabilir? Donörlerin sağlıklı olması gerekiyor. İnsülin kullanan şeker hastaları veya ileri derecede şeker hastası olanlar bağışçı olamaz. HIV, hepatit B, C gibi kan yoluyla bulaşan hastalıklara sahip kişiler donör olamaz. Kan bağışı öncesinde bağışçılar detaylı bir şekilde değerlendiriliyor ve en ufak bir şüphe durumunda reddediliyor. Ayrıca alınan kan örnekleri üzerinde tam kan sayımı ve bulaşıcı hastalıklara yönelik testler yapılıyor. Modern teknolojiler sayesinde kan bağışından kaynaklanan bulaşıcı hastalık riski yaklaşık milyonda bir bağışa ulaştı. Kan bağışı, bağışçıya maddi ve manevi rahatlık sağlar. Bağışçılar kendilerini daha iyi hissediyor ve mümkün olduğunca düzenli kan bağışı yapmak istiyorlar. Kan bağışlamak aslında organ nakli donörü olmak anlamına gelir. Kan bağışlamak, can bağışlamak anlamına gelir. Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

—–Sponsorlu Bağlantılar—–

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir